Yaşlı Adam Ve Martılar – Burki Buhran yazdı…

Martılara Schubert dinleten yaşlı bir adamın hikayesidir bu. Yetmiş yaşındaki bu adam, hayatı boyunca çeşitli müzikler dinlemiş, fakat son on beş yılda iyiden iyiye klasik müzik hayranı olup çıkmıştır. Ve en sevdiği besteci kesinlikle Schubert olup, onun tüm plaklarını toplamıştır. Deniz kenarında iki katlı, küçük bir evi vardır, çok yalnızdır ve tek dostu martılardır. Evinin üst katındaki küçük odasında eski model ama gayet sağlam bir pikabı ve sırf klasik müzik eserlerinden oluşan geniş bir plak koleksiyonu bulunmaktadır. Bu yaşlı adamın en büyük zevki, sabahları, kahvaltıdan önce, penceresinden gördüğü küme halinde uçuşan martılara müzik dinletmektir. Müzik odasının penceresini açar, pikabın sesini sonuna kadar kökler ve bunun martılara iyi geldiğini düşünür. Martılarla arkadaş olmak istemekte, onlarla arasında bir bağ kurmayı arzulamaktadır. Çok yalnızdır ve çok huysuzdur, hala dinç sayılır fakat çevresinde hiç kimse kalmamıştır. Deniz kenarındaki o küçük kasabada yalnız yaşamaktadır, oraya taşınalı iki yıl kadar olmuştur ve kimseyi tanımaz, kimseyle konuşmaz. İçine kapanık ve çekingen bir mizacı olup, hiç de evlenmemiştir. Yıllarca devlet memuru olarak çalıştıktan sonra emekli olmuş ve şehirdeki aileden kalma evini satıp, bu evi almış ve bu kasabaya yerleşmiştir. Hayatının sonuna dek, yani ölene dek burada kalmayı planlamaktadır. Her gün ölümü düşünüp sızlanmakta, klasik müzikle kendini avutmaya çalışmaktadır. Kısa boyludur, zayıftır, öyle pek bir şey de yiyip içmez, hemen doyar, yani yeme içmeye pek para harcamaz.

Martıların kendisi gibi Schubert ’i sevdiğini düşünür, çünkü onlara sırayla tüm klasik müzik bestecilerini dinletmiş, fakat en çok hoşlarına gidenin Schubert olduğunda karar kılmıştır. O Schubert çalarken daha bir coşkuyla kanat çırptıklarına ve daha bir sevinçle gaklayıp uçtuklarına şahit olmuştur. Martılarla ortak bir noktaları, ortak bir zevkleri vardır, bunu keşfetmiş olmak ne kadar da güzeldir. Hatta bir, iki tanesi bestenin en güzel yerinde balkonuna konmuş ve ona gaklayıp selam vermişlerdir. O da uzanıp onlara dokunmaya ve okşamaya yeltenmiş ama kuşlar ani bir hareketle uçup yandaki binanın çatısına konmuşlardır. Bu hiç de önemli değildir, o müziği sevdiklerini bilmektedir ve bu, onun için yeterlidir. Martılar arkadaşlarıdır, birlikte müzik dinleyip hoşça vakit geçirdiği dostları…

Burki Buhran