Bir Fotoğraf Karesinin Can Yakan Hikayesi – Özlem Dikel yazdı…

Sizlere Kevin Carter’ın hepimizi çok etkileyen, insanlığımızı sorgulatan, bakınca içimizi acıtan, tarihe geçen unutulmaz karesinin hikayesinden bahsedeceğim.
Fotoğraf, 11 Mart 1993 yılında kıtlık çekmekte olan Sudan’da Kevin Carter tarafından çekilmiştir. İki hafta sonra New York Times’da yayınlanmıştır. Bir gün sonra ise tüm dünyada fotoğraf yayınlanmaya başlar. 1 yıl sonra da, 1994’te Kevin Carter bu fotoğrafla en prestijli gazetecilik ödülü olan Pulitzer Ödülü’nü kazanır.
Fotoğraf, 1 kilometre uzaklıkta bulunan Birleşmiş Milletler Gıda Kampı’na doğru gitmeye çalışan çocuğu anlatıyor. Arkada ise bir akbaba, çocuğun ölmesini bekliyor.
Kevin Carter’ın bu karesi bütün dünyayı şok etmişti. Fakat fotoğrafın şoku geçince insanlar sorular sormaya başladı; ‘Fotoğraftaki kıza ne oldu?’
‘Kevin Carter, kızı birkaç kilometre uzaklıktaki Birleşmiş Milletler Yardım Kampı’na götürdü mü?’
‘Yoksa kız akbaba tarafından yendi mi?’
Tüm bu sorular Carter’ı ciddi bir baskı altına alır.
Bazı bilgiler, fotoğrafı çektikten sonra akbabanın kaçtığını söylüyor. Bazısı yardım torbasını alan annenin çocuğunu aldığını söylüyor. Bazısı çocuğun kampa ulaştığını söylüyor.
Fakat kesin bilinen şu ki Carter kızı kampa götürmemiş, orada bırakmış, çünkü öldürücü bulaşıcı hastalıklar yaygın olduğu için fotoğrafçılar şiddetle kimseye dokunmamaları konusunda uyarılmışlardır.
Yardım görevlisi olmadığını, fotoğrafçı olarak görevini yerine getirdiğini söyleyen Carter, kendi sorunları ve yaşadığı bu travma yüzünden 3 ay sonra depresyona girmiş ve arabasının egzozunu içeri vererek intihar etmiştir.
Carter burada bir fotoğrafçı olarak nasıl davranmalıydı? Gerçekten söylediği gibi görevini yerine getirdi mi? Çocuğu kampa götürebilir miydi? Çekeceği fotoğraf uğruna başka birinin hayatını hiçe saymak insanlığa yakışan bir davranış mıdır? Bunların hepsini Carter’ın içinde bulunduğu şartlarda ve ruh halinde değerlendirmek daha doğru olacaktır fakat benim için hiç bir fotoğraf, hiç bir ödül, bir insanın hayatından daha önemli değildir.
Carter’ın yerine kendimi koyduğumda, o çocuğu orada fotoğraflayıp sonrasında orada öylece bırakmak vicdanıma çok ağır gelirdi ki bırakamazdım. Carter’ın, çocuğa elinle dokunmadan da onu taşıyabileceği bir sürü alternatif var elbette. Fakat Carter kurallara uyduğunu söyleyip çocuğa dokunmamayı tercih etmiştir.
Tüm bu olanların sonunda ise Carter’ın fotoğrafı ile Sudan ve açlık sorunları tüm dünyanın dikkatini çekti. Ayrıca fotoğraf yardım kuruluşlarına ciddi yardım sağlamıştır.
Carter’ın fotoğrafı ‘etik mi değil mi?’ diye hala tartışılmaya devam ediliyor.
Diğer tartışılması gereken konu da ülkeleri bu hale düşüren ve insanları kimlerin açlığa mahkum ettiğidir.
Kevin Carter Kimdir?
Kevin Carter, Güney Afrikalı Pulitzer ödüllü fotoğrafçı ve Bang-Bang Kulübü üyesi. Fotoğrafçılık kariyerinin büyük bölümünü, son yıllarını yaşayan, Güney Afrika`daki ırkçı Apartheid rejiminde geçirmiştir.
Doğum tarihi: 13 Eylül 1960, Johannesburg, Güney Afrika
Ölüm tarihi ve yeri: 27 Temmuz 1994, Parkmore, Sandton, Güney Afrika
Ödüller: Pulitzer Fotoğrafçılık Ödülü
Adaylıklar: Pulitzer Flaş Haber Fotoğrafçılığı Ödülü
Özlem Dikel