‘Bir Kazı Hikâyesi Çatalhöyük’ Londra’da sergileniyor – Mine Bora Diri yazdı…
UNESCO Dünya Mirası alanlarından olan Çatalhöyük, iyi korunmuş Neolitik yerleşimin eşsiz bir örneği olarak kabul edilmiştir. 25 yıldır Çatalhöyük’te sürdürülen arkeolojik kazıları, yenilikçi sergileme teknikleriyle sunan sergi 12 Ekim’de Londra Brunei Gallery’de açıldı. Çatalhöyük, Konya ovasında bulunuyor ve 1993 yılından geçen yaz dönemine kadar İngiliz arkeolog Profesör Ian Hodder‘ın gözetimi altında çalışmalara devam ediliyordu. Çatalhöyük sergisinde çeşitli deneme tabanlı ekran özellikleriyle 9000 yıllık yerleşim günümüze dönüyor; ayrıca zamanın karmaşık ve gizemli toplumunda, öncü kazı ve araştırma projesinin bir arka planı olduğunu vurguluyor.
Çatalhöyük Araştırma Projesi tarafından yürütülen bilimsel çalışmaların anlatımında üç boyutlu modellemeyle buluntuların yeniden üretilmesinin beraberinde kazı alanlarında girilemeyen noktaların detaylarının incelendiği lazer tarama görüntüleri sergileniyor. Çatalhöyük’te geleneksel kazı çalışmaları birincil araştırma şekli olmasına rağmen, araştırma ve yorumlamaya yardımcı olmak için dijital, deneysel ve görsel yeniden yapılanma yöntemleri kullanılıyor. Medya sanatçısı Refik Anadol’un ilk kez arkeolojik veri tabanını makine zekasıyla yorumladığı ve ödül alan dijital eseri, serginin merkezinde yer alarak bilimsel çalışmaların veriyle olan ilişkisini izleyiciler açısından deneyime dönüştürüyor. Anadol, Çatalhöyük Araştırma Projesi’nin arşivini kullanarak 250 bin buluntuya bağlanan 2.8 milyon veri kaydını içeren dijital bir kurulum geliştirmiş. Bu kayıtlar arasındaki ilişkileri sıralamak için makine öğrenimi algoritmaları kullanarak, bilgiyi araştırma, arkeoloji, sanat ve teknolojiyi aşan kapsamlı bir medya kurulumuna dönüştürüyor.
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi- ANAMED’in 2017 yılında İstanbul’da açtığı “Bir Kazı Hikâyesi: Çatalhöyük” School of Oriental and African Studies’in (SOAS) davetiyle Londra’ya taşındı. Yönetim ve içerik geliştirmenin Şeyda Çetin’in, küratörlüğü ise Duygu Tarkan’ın üstlendiği sergi kapsamında kurulacak sanal gerçeklikle yeniden canlandırması, ziyaretçileri Çatalhöyük yerleşmesinde bir yolculuğa çıkarıyor. 15 Aralık 2018 tarihine kadar açık kalacak sergi, dünyanın en eski topluluklarından birinin avcılıktan çiftçiliğe geçiş sürecine ve sosyo ekonomik düzeni konusunda yürütülen araştırmaları inceleme fırsatı veriyor.
20-24 Kasım’da gerçekleşecek paralel etkinlikte ise, sanal gerçeklik VR Çatalhöyük yerleşimi üzerine sarmal bir rekreasyon sunuluyor. VR kulaklıklarla donatılan ziyaretçiler, 9.000 yıl önceki yaşamı gözlemlemek için Çatalhöyük evine taşınacak. Çatalhöyük’ün kerpiç evlerinin etrafında yürüyecek, yerden nesneler alacak, petek benzeri mimari stil çatılardan Konya ovasının manzarasını görecek. Çatalhöyük sergisi, Londra’dan sonra Ankara’da sergilenmek üzere Türkiye’ye dönüş yapacak.
Mine BORA DİRİ – Kültür Yönetimi Danışmanı/ Yazar