KİTAP

Buğra Gülsoy kıyamet kopardı!

İki romanını bir araya getiren Buğra Gülsoy, imzalı özel baskının finalinde sesiyle okurlarla buluşuyor.

Haber: MELİKE BİRGÖLGE

Oyuncu Buğra Gülsoy sevenlerine sürpriz yaparak, İnkılâp Kitabevi etiketiyle yayımlanan “Birinci Kıyamet” ve “İkinci Kıyamet” romanlarını “Kıyamet” adlı özel baskıda bir araya getirdi.

Sınırlı sayıda basılan ve tamamı imzalı olarak satışa sunulan özel baskının finali ise Gülsoy’un sesinden okurlara ulaşıyor.

Hayatımın En Kötü Yirmi Dakikası

Türkiye’de İlk!

Türkiye’de ilk kez yapılan bu sürpriz uygulamayla okurlar, kitapta yer alan QR kodunu okutarak romanın sonunu Buğra Gülsoy’un sesinden dinleyebiliyorlar.

Buğra Gülsoy Kıyamet Kitabı

Buğra Gülsoy Kıyamet’te; Mekteb-i Sultani’nin, bugünkü adıyla Galatasaray Lisesi’nin öğrencilerinden biri olan, ilk Türk boksör Sabri Mahir’in İstanbul’dan Nazi Almanyası’na uzanan yaşam hikâyesini anlatıyor. Gülsoy’un, Türkiye ve dünyayı etkileyen Sabri Mahir’in gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek yazdığı roman; 1900’lü yılların ilk çeyreğini içine alan, aşkın ve savaşın tanıklığında geçen insan hikâyelerine odaklanıyor. Sabri Mahir’in Tevfik Fikret, Sakallı Celal, Marlene Dietrich, Bertolt Brecht ve Vladimir Nabokov’la birlikte geçmiş hayatı boyunca şehirler, ülkeler, kıtalar değişiyor, insanlar değişiyor. Değişmeyen tek şey ise, sürekli beklenen o kıyamet oluyor.

Fransız Yazardan ‘İstanbul’da Bir Çay’

Buğra Gülsoy Kimdir?

1982 yılında Ankara’da doğdu.
2000 yılında eğitimine başladığı Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden 2004 yılında mezun oldu.
Mimarlık fakültesini bitirdikten sonra Kıbrıs’ta kalıp Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nda çalışmaya başladı.
Mağusa şehrinin özel bir tiyatrosu olan “Açık Tiyatro” bünyesinde Eugene Ionesco’nun Kral Ölüyor adlı oyunuyla oyunculuk hayatına adım attı.
Sadece oyunculuk değil tiyatronun tüm dalları içinde aktif görev aldı.
Tiyatro ve mimarlığın yanı sıra fotoğrafçılık ve grafik tasarımcılığıyla da ilgilenen Gülsoy, yazdığı ‘varoluşçu’ kısa öykülerini görsel yolla ifade edebilmek için, kaleme aldığı yazılarını senaryolaştırdı.

İnsan: Bir Varlık, İnsan: Bir Kimlik ve İnsan: Bir Sonuç başlıkları altında kurguladığı üç bölümlük deneysel kısa filmi İnsan: Üçleme’nin (Human: Trilogy) ardından İnsan: Bir Sistem alt başlığı adı altında ikinci deneysel kısa filmi Altüst’ü (Upsidedown) oluşturdu. Filmleri ulusal ve uluslararası birçok festivalde gösterildi.

2007 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Projesi (UNDP) kapsamında düzenlenen bir yarışmada filmcilik üzerine eğitim aldı ve “hayatın illüzyonlardan oluştuğu” savını yaratarak yazıp çektiği Mutlu Son (Happy End) kısa filmiyle, yarışan birçok Türk ve Rum kısa filmi arasından “En İyi Kurmaca Kısa Film” ödülünü kazandı.

2008 senesinde İstanbul’a yerleşti.

Oyunculuk yapmaya devam ederken kurucularından biri olduğu “GET” oluşumu bünyesinde ilk tiyatro oyunu Pragma’yı hem yazdı hem de yönetti.

Pragma’dan sonra yazdığı ikinci tiyatro oyunu Dip’te İse Bu Kez Suçu “Cahillikten Doğan Acımasız Önyargılar” adı altında topladı. Ardından Serhat Teoman ve Emre Erkan’la birlikte oyunun senaryosunu yazdı. Serhat Teoman’la birlikte Mahalle filminin yönetmenliğini yaptı.

Yazdığı -henüz sahnelenmeye başlamayan- bir sonraki oyunu ise Inferno. Buğra Gülsoy oyunculuğa devam etmenin yanı sıra uzun metraj film senaryoları ve kısa öyküler yazıyor.

Yazdığı ilk romanı Birinci Kıyamet: Güneşin Battığı Yer’dir.

İkinci Kıyamet, ikinci romanıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu