SANATTAN

Nejat Uygur’u Unutmadık!

Nejat Uygur’u Ölümünün Yıldönümünde Saygıyla Anıyoruz..
(10 Ağustos 1927– 18 Kasım 2013)

“Mızıka” demez; “Zımıka” der. “Kafaüstüne” dediğinde anlarız ki “Başüstüne” demek istemiştir. “Cılbırcın” aslında “Bıldırcın’dır” ; “Azive de Avize…”

Bazen karşısındakine, “Dayı mısın?” diyerek efelenir, muhatabı “Dayıyım, ne olacak?” diye diklenince yelkenleri indirir ve “Yengeme iyi bak” der.

”Dörtte bir ötüyordu dün gece” diye başlar söze, “Yok dörtte bir değildi, yarısı” diye düzeltir ve sonunda gece ötenin “Yarasa” olduğunu öğreniriz.

Bu esprilere bizi güldüren adamın adıdır Nejat Uygur. Bir başkası söylediğinde bazen, Nejat Uygur söylediğinde kesinlikle güleriz.

Oyun başlar, herkes rolünü oynar. Sonra Nejat Uygur sahne alır. (Şiddetli alkışlar.) Ve her şey değişir. Oyunun ne üzerine olduğunun bir önemi kalmamıştır.. Şakalar ard arda patlar. Öyle bir atmosfer oluşmuştur ki artık, ne söylense gülersiniz.

Bu büyüyü yaratan adamın adıdır Nejat Uygur. Geleneğin, tulûat tiyatrosunun son temsilcisi… Taklit edilemez, yeri doldurulamaz bir büyük usta…1990’lı yılların başında açıklanan “Devlet Sanatçıları” listesini hicvederek, kendisini “Millet Sanatçısı” olarak tanımlayan ve bunu afişlere yazdıran bir halk sanatçısı…

Yerleşik tiyatro yaptığı yıllarda hep merkezin dışında olması, bir anlamda tiyatro için “İstanbul’un taşrası” sayılabilecek Şehzadebaşı, Aksaray, Kocamustafapaşa semtlerini tercih etmesi tesadüfün değil, bilinçli bir seçimin sonucudur.

Anılarımıza göç edişinin yıl dönümünde, sevgiyle…

Osman Nuri Zengin

Osman Nuri Zengin

 

 

 

 

Başa dön tuşu