KÖŞE YAZILARINihal Güres

Tuhaf Bir Maske Ve Fırça Uygarlığı – Nihal Güres yazdı…

Paralel Evrenler ve Shakespeare 'den 62. Sone ve Adalarda  kaybolan Atlar

Gezegenlerin birinden bilinmeyen bir zamanda düşen bilinmeyen  bir kapsül dolayısı ile bilinmeyen  bir uygarlıkla ilgili tuhaf şüpheler oluşmuş.

Bulunan kırık mozaik maskeler bu uygarlığın bilinmeyen bir zamanında sıkıntılı bir dönem geçirilmiş olabileceğine dair tereddüt uyandırıyor.

Sanki bir pandemi dönemi geçirmişler. Bizim şu anda geçirdiğimiz pandemi dönemini de çağrıştırıyor.  Zenginler çok gösterişli maskeler kullanmış. Üstlerinde çok kıymetli taşlar kullanılmış olduğuna dair kalıntılar var. Fakirlerle ilgili bir şey bulunmuyor. Her zamanki gibi halk kaderiyle başbaşa bırakılmış olabilir.

Yine zengin ve seçkin tabaka bireyleri uzun karantina dönemi boyunca sıkılmışlar ki kendilerine “SEX” ve “$” maskeleri yapmışlar, bunlarla oyun oynamış olabilirler. Servetlerine servet ve halkı yeterince ezebilmek için iktidar gücü kazanmak istemiş de olabilirler.

Kapsül araştırmaları konusunda uzun yıllardır çalışan Prof. Carlyl Zaganne Kapsülde Antik Dönem Ikonları‘ndan Kleopatra ile ilgili mozaik  portreler olduğunu ve muhtemelen bir tiyatro oyununda kullanılmak  üzere hazırlanmış ” Yılanlı Maske Siperliği Kutusu‘ nun da varlığına ulaşıldığını bildirdi.

Muhtemelen bir büyücü bulmuşlar. Ona sihirli fırçalar yaptırmışlar. O fırçalarla virüsleri fırçalayıp gezegenlerinden uzaklaştırmışlar.

Prof. Carlyl Zaganne ezilen halkın bir şekilde kendilerini yöneten kifayetsiz siyasetçilerden kurtulup barış ve huzura kavuştuğuna dair ipuçlarına ulaştığını da  ifade etti. Muhtemelen pandemiden sonra güzel bir çağ gelmiş, insan bilinci tekamül etmiş  doğaya ve hayvanlara karşı bir hassasiyete ulaşmış. İnsanlar muhtemelen yeşil çimenlerde ineklerle ve diğer hayvanlarla, onlara sarılarak, terapi yaparak , beraber mutlu  yaşamışlar ve onları yemekten vazgeçmişler. Başlıca besin malzemeleri, ineklerden rica ederek aldıkları sütle yaptıkları peynir çeşitleri ve çeşitli renklerde  şaraplarmış. Kafası Kıyak bir uygarlığa benziyor.

Endüstriyel üretim yasaklanmış, hayvana eziyet sebebi olabilecek her türlü üretim sonlandırılmış.

Prof. Carly Zaganne uygarlığın gelişebilmesi için insan bilincinin mutlak surette yükselmesi gerekliliğini vurgulayarak , et yemekten vazgeçen insan yapısının saldırganlığının azaldığını çeşitli deneyler sonucunda ispatladıklarını açıkladı.

Döneme ait ilginç bir kodex kalıntısında Shakespeare’den 62.sonenin el yazması şeklinde bulunması gezegen ile ilgili soru işaretleri uyandırdı ve paralel evren komplo teorilerini akla getirdi.

62.Sone Shakespeare ‘ın en önemli sonelerinden birisi

Shakespeare, Kraliyet tiyatro kumpanyasında hem yazar hem de aktör olarak görev alırken evinin bulunduğu Stratford kasabasına nadiren gidiyordu. Sahne ışıklarının  parıltısı altında kendini pek bir beğeniyordu. O yüzden kendine aşk duymanın heyecanı ile dopdolu oluyordu. Fakat heyhat.. Sahneden inince, sevgilisinden de nazikane aşk okşayışları bulamazsa birdenbire ruh durumu yerlere kadar düşüyor ve o zaman da kendisini  pek bir pespaye hissediyordu. Neyse ki aşığı gereken ilgiyi şarap ve peynir eşliğinde reverans yaparak  sununca yeniden hayata ve sanatına yüksek mertebeden geri dönüyordu. Sanatının onu en yüksek hayallerle besleyerek, bulutların üstüne çıkaracağını biliyordu. Zaten Londra’ da sanat ortamının zengin ışıkları altında yaşamak varken fakir köye neden dönsün? Ayrıca karısı da kendisinden yaşca epey büyüktü. Londra‘ yı birbirine katan komedi piyeslerinde , aman ha bir yanlışlık yapıp da yaşlı kadınlarla evlenmeyin diye nasihatler veriyordu.

Kraliçe Elizabeth doğrusu bu komedi oyunlarına bayılıyordu. Ağır trajedilerini ancak Kraliçe vefat ettikten sonra yazabildi, kimsenin keyfi kaçsın istemiyordu herhalde.

Ayrıca kapsülde Oyuncak At minyatürleri bulunmuş. Bu minyatürler  Adalarda hayatını kaybeden 850 tane atı hatırlattı.

Bilindiği gibi Adalarda Faytonlar yasaklandıktan sonra bir kısım at ahırlarda bırakıldı. Hayvan severlerin atlara yanaşması engellendi. Atların bir çoğu hareketsizlikten öldü. Bir kısım at da ‘HİBE ‘ edildi. Kaybedilen ve katledilen atlarla ilgili sorulara yetkili makamlarca hiç bir cevap verilmedi. En son Burgazada ‘da 28 yaşında NAZLI adında bir at kalmış.  Sahibi atını vermeyi reddetmiş. Yaşlı, ona ben bakarım demiş. Fakat onu da zorla almışlar Maltepe‘de bir ahıra koymuşlar. O da orada ölmüş. 😥

Çok hassas ilişkiler sonucunda ‘Kafası Kıyak Uygarlık‘ ile ilgili kapsülden bazı kalıntı eserleri 14-30 /Haziran /2021 tarihleri arasında İstanbul’un seçkin galerilerinden AYŞE TAKI GALERİSİ‘nde izleyebileceksiniz.

Prof. Carlyl Zaganne araştırma gezisinde olduğu için sergide bulunamayacak.

Sergi hergün 12.00- 18.00 saatleri arasında açık olacak.

Aaa…Korsajlı maskeler konusunu unuttum. Kafası Kıyaklar uygarlığında bel ölçüsü çok önem verilen bir hususiyetmiş. Kadınlar bel ölçülerini maske çevresine göre ayarlıyorlarmış, beli kalın olan kadınlar uçurumdan aşağı atılırmış. Yaaa…çok kötü ama tarihte böyle uçurumdan, helikopterden atılan faili meçhul çok.. maalesef..

Bu kalıntılarda  ‘Bosphorus Peace Kontess 1‘ diye bir imzaya da rastlanmış. Herkes Kontess olmak istiyor nedense ? Fakir halk olmak isteyen yok..))))

Nihal Güres

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu