Yılbaşı Haram Mı Nardugan Mı? – Melike Birgölge yazdı…
Millet günlerdir boşuna birbirini yiyor, ‘Yılbaşı haram, Noel ve ağaç süsleyerek kutlamak günah’ diye. Oysa bu konuda Hristiyanlar bize özenmiş. Valla bak. 🙂
Günlerdir yılbaşı kutlamak haram, Batı’ya özenti diye ortalık bulandırılmaya çalışılsın çam süsleme geleneğinin Türklerin tek Tanrılı dinlere geçmeden öncesine dayanıyor desem…
Evet yanlış okumadınız.
Çam süsleme geleneği, Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor.
Buna “hayat ağacı” diyorlar.
Bu ağacı, imge olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz, görüyoruz.
Türklerde güneş çok önemli.
İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor.
Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek utku kazanıyor.
İşte bu güneşin utkusu, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı
NARDUGAN!
(nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı’ya dualar ediyorlar.
Duaları Tanrı’ya gitsin diye ağacın altına armağanlar koyuyorlar; dallarına alacalı ipler bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrı’dan.
Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın çevresinde şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar, büyükbabalar, nineler görmeye gidiliyor; bir araya gelerek birlikte yiyip içiliyor.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme…
Bayram, yakınlarla bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur getirirmiş.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş.
Araplar bu ağacı bilmezlermiş, bu yüzden olayın, Türklerden Hristiyanlara geçtiği, bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor.
İsa’nın doğumu ile hiçbir ilgisi yok.
“Doğum, güneşin yeniden doğuşu”
Yani Noel’i biz Hristiyanlardan değil onlar bizden araklamış desek yanlış olmaz.
Lafın kısası kutlu olsun Nardugan’ınız.
Yeni yıl, eski yıl lafları filan hikaye.
Geçin eskiyi, yeniyi.
Bundan sonrası için…
2020’yi, insanları, hayatı, bütün bir yıl tüm dünyayı durduran coronaya rağmen…
Her gün pırıl pırıl doğsun güneşiniz.
Mutlulukla, sevgiyle, inançla, tutkuyla, aşkla…
Coronanın bize öğrettiği; sağlıksa, nefes almak, sevdiklerimizin değerini anlamak onlara sarılmaksa…
Öğretti bunları tüm dünyaya evet.
Diyorum ya, her şeye rağmen…
İyi ve mutlu yıllar…
MELİKE BİRGÖLGE