Belgesel Dünyasına Genç Dokunuş:
Mert Güncüer
Karadeniz’in kıymetli evlatlarından birisidir Fuat Saka.
Bu defa, Fuat Saka’nın hayatını belgeselleştiren kıymetli genç yönetmen arkadaşımız Mert Güncüer ile karşınızdayız.
Mert’e samimi cevapları için teşekkür ediyoruz.
Keyifli okumalar…
KitaptanSanattan.com / Tuğçe Vural
- Öncelikle davetimi kabul ettiğiniz için teşekkürler! Sizi tanıyarak başlayalım isterim söyleşimize. Mert Güncüer kimdir kendi gözünden?
Zor bir soru ama elimden geldiğince yanıtlamaya çalışayım. Sakince yaşamaya çalışan ve bu sırada hiç sakin kalamadan sinema yapan ve kendine ayrılmış süre içinde insanlarla dayanışma içinde iyi vakit geçirmeye çalışan biriyim diyebilirim. Tüm bunlar olurken de olabildiğince basit ama gerçek ve samimi hissederek yaşama çabasında olan biriyim.
- Daha önce söyleştiğim yönetmen ve oyuncu sanatçılardan biliyorum ki bu iş bir tutku meselesi! Sizin yönetmenlik maceranız nasıl başladı ve sinema sizin için ne ifade ediyor?
Her şeyin başına dönersek, çocukluğumda oyuncaklarımla kurgu bir Dünya yaratarak oyun oynayan bir çocuktum. Sanıyorum en temeli orda başlıyor. Fakat tabi ki bunlar benim için ne kadar bilinçliydi bilmiyorum. Lisansım Bilkent İletişim ve Tasarım Bölümüydü. (COMD) Bu yıllarda senaryo derslerimizi çok önemseyip, dersler dışında da kendi hikayelerimi yazmaya başlamıştım. Yönetmenlik yapmak henüz aklımda yoktu. Fakat hikâyeler ve senaryolar birikip de “Peki bu senaryoları kim çekecek şimdi?” sorusu oluştuğunda sanırım kendimi bunları çekmeye mecbur hissettim. 2013 yılında, henüz okuldayken Vis-a-Vis adında küçük bir film yapım topluluğu oluşturduk. Bu ekiple İki yıl boyunca o dönem İstanbul’da da olan 48 Saat Film Festivali’ne katıldık. Ne kadar iyi filmler yaptık orası sorgulanır fakat iki yıl da ödülle dönmek bende “galiba bu işi yapabiliyoruz” duygusunu oluşturdu. Devamında da film yapmayı hiç bırakmadım. Sinemayla olan temel hikâyem kısaca bu şekilde.
- Ben sizi Misina ile tanıdım. O yüzden biraz da Bir Sürgünün Not Defteri: Misina’dan konuşalım istiyorum. Fuat Abi ile yollarınız nasıl kesişti?
Yollarımızın nasıl kesiştiği filmin içinde sürpriz bir noktada çıkıyor. O yüzden o bölümü filmi izleyenlere bırakmak isterim 🙂
- Misina’nın ortaya çıkış hikayesini dinleyebilir miyiz sizden?
Fuat Saka’yla uzun zamandır tanışıyoruz. Fakat filmin başlangıcı 2021 yılının Şubat ayına gidiyor. Sofraları meşhurdur Fuat Saka’nın. Gece herkes yattıktan sonra masada ikimiz kalmıştık. Sessizlik olduğu bir anda “Benim de 50. sanat yılım yaklaşıyor.” dedi ve birbirimize baktık. O an film başlamış oldu.
- Biraz da Altın Safran Film Festivali’ne gelelim… Finale kaldınız. Beklediğiniz bir sonuç muydu bu?
Hangi festivalden ne bekleyeceğiniz hiç belli olmuyor. Örneğin kesin gözüyle baktığım ve yeni yeni gelişmekte olan bir festivalden kabul almadık. Diğer yandan hiç beklemediğimiz büyük bir festivale kabul aldık. Bu durumları kestirmek çok zor. Fakat Altın Safran’ın finalistlerinden olmak bizleri tabi ki mutlu etti.
- Yüzün üzerinde ülkenin katıldığı ve binin üzerinde yapımın yarıştığı bir festival Altın Safran… 9 Mayıs’taki gösterimin bolca ses getirmesini diliyorum. Festivalle ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Dünya’da çok fazla film üretiliyor. Çok fazla iyi film ve çok fazla kötü film mevcut. Fakat başvuru yapan onca film arasından finalist olmak tabi ki gurur verici. Fakat bunu hiçbir zaman bir kıstas olarak görmedim. Eminim ki seçkiye girmeyen çok iyi filmler vardır. Altın Safran takip ettiğim bir festivaldi ama daha önce hep kurgu filmler çektiğim için ilk defa içine dahil oluyorum. Şu an için her şey yolunda gözüküyor. İyi bir organizasyon. Yapanlara teşekkür etmek lazım.
- Son olarak, genç yönetmen arkadaşlarımıza ve yönetmen olmak isteyenlere, genç yaşında başarılar elde eden bir yönetmen olarak neler söylemek istersiniz?
Herkesin yolu çok başka. Bu konuda kendilerini dinlemelerini ve vazgeçmeden üretmelerini tavsiye edebilirim. Bir film yapmanın en kolay yolu o filmi yapmaktır.
KitaptanSanattan.com / Tuğçe Vural
Kadınların Nefes Aldığı Bir Yer: 10. Gezegen 2. Baskısıyla Yeniden Raflarda
