Damla Pektaş: ‘İyiliği Güçlendirmek İçin İyiliğin Kendisi Olmalıyız’
Çocuk Gelişimi Uzmanı Dr. Damla Pektaş ile geçtiğimiz günlerde Ange Yayınları’ndan 2. baskısı çıkan ‘Şapka’ isimli çocuk kitabı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
‘Şapka’nın iyiliğin sadece bir hatırlatıcısı olduğunu vurgulayan Pektaş, bir arada olmanın ve dayanışmanın önemine dikkat çeken kitabının aslında her yaş grubuna hitap ettiğini de söyledi.
Oğuz Kemal Özkan / KitaptanSanattan.com
- Kitabınızın ilk fikri nasıl oluştu?
Bu kitabı yazarken yalnızca rüzgarda uçan bir şapka hakkında düşündüm. Orada oturmuş pencereden rüzgarı ve rüzgarın havalandırdığı tozu toprağı izlerken şu soruyu sordum: ‘Acaba şimdi rüzgarda uçan bir şapka olsa nereye giderdi?’ Her şey bir soruyla başladı. Her zaman böyle başlar.
- İkinci baskıya geçme kararı alırken kitabınızda herhangi bir değişiklik yaptınız mı?
İkinci baskıya geçerken kitapta biçimsel ve içeriksel bazı düzenlemeler yaptık. Bu kitabın canlı bir organizma olduğunu gösteriyor. O da yenileniyor ve değişiyor. Tıpkı bizim gibi.
- Kitabınızı yazarken kimlerden veya nelerden ilham aldınız?
Kitabımı yazarken doğadan, insanlardan ve yaşadığım çevreden ilham aldım. Gözlem yapmayı severim ve bu gözlemlerim bana fikirler verir. Bunlar bazen hikayelere dönüşür. Çocuklar için yazan ilham verici yazarları okumuş olmak da beni bu alanda hikayeler yazma konusunda yönlendirdi.
‘Yazarken elimdeki kalemi içimdeki çocuk devralıyor’
- Çocuk edebiyatında en büyük zorluklar nelerdir?
Çocuklar için yazarken ekstra bir gayret göstermiyorum. Bir çocuk hikayesi yazmaya başladığımda elimdeki kalemi içimdeki çocuk devralıyor. Onu takip ediyorum.
- Okurlarınızdan aldığınız geri bildirimler yeni baskıda sizi nasıl etkiledi?
Okurlarımdan aldığım güzel dönüşler yeni baskı konusunda beni çok motive etti. Ben de Şapka’nın daha çok kişiye ulaşması adına böyle bir karar aldım. İkinci baskıyı yapan aslında onlar oldu yani okurlarım.
- Kitabınızdaki karakterler nasıl oluştu? Gerçek hayattan esinlenme var mı?
Kitabımdaki karakterler gerçektir. Sağda, solda, dükkanda, metroda görebileceğiniz tarzda insanlar…Bir yerlere yetişmeye çalışan, koştururken üstleri başları dağılan, heyecanları, hüzünleri, mutlulukları olan sıradan insanlar. Kitabın çizeri Selin Saygılı, bu karakterlerin somutlaşmasını, onların aramıza karışmasını sağladı.
‘Sadece çocuklara değil herkese ulaşmasını isterim’
- Kitabınızın hedef kitlesi nedir ve onlara ulaşmak için hangi yolları izliyorsunuz?
Kitabımın sadece çocuklara değil herkese ulaşmasını isterim. Bir aradalığı ve dayanışmayı hatırlamak isteyen herkese… Ben yazarken bunu hedeflemiyorum. Yani kafamda “insanlara nasıl ulaşırım?” sorusu ile yazmıyorum. Ben sadece yazıyorum. İhtiyacı olan alıyor.
- Çocuklar için yazmanın yetişkinler için yazmaktan farkı nedir sizce?
Çocuklar için yazmanın yetişkinler için yazmaktan en önemli farkı bence sadelik. Sevgi üzerine sayfalarca yazabilirsiniz; bir roman, oyun, deneme… Nitelikli bir çocuk kitabı tüm bu türlerde anlatılan duygunun sıkıştırılmış halini sunar bize. Hani küçük bir kavanoz gül yağı elde etmek için en az bir ton gül yaprağı işlemeniz gerekir ya çocuk edebiyatı işte bunu yapar.
‘İyiliği güçlendirmek için iyiliğin kendisi olmalıyız’
- Kitabınızın mesajı nedir ve bu mesajı çocuklara nasıl aktarmayı hedefliyorsunuz?
Kitabımın mesajı ithaf kısmında da belirttiğim gibi dayanışma ve bir aradalık. Bu mesajı çocuklara sadece kitap okuyarak aktaramayız elbette. Bunun en güzel yolu bu temaları bedenlemektir. Yani İyiliği güçlendirmek için iyiliğin kendisi olmak…Şapka iyiliğin sadece bir hatırlatıcısı.
- Gelecekte başka çocuk kitapları yazmayı düşünüyor musunuz? Bu kitaptan farklı türlerde eserler vermeyi düşünüyor musunuz?
Çocuklar için benzer temalarda başka hikaye projelerim de var. Dünyaya olduğu gibi bakarak ve ona değdiğim yerlerden hikayeler üretmeyi seviyorum. Farklı türler de olur. Neden olmasın. İlhamımız bol olsun yeter ki.
Oğuz Kemal Özkan / KitaptanSanattan.com