SÖYLEŞİ

POLVO: ‘Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı’

Söyleşi: Mine Bora Diri

POLVO’nun toplumsal cinsiyet rollerine gönderme yaptığı ve her vatandaşın duyarlı olması gereken konulardan biri olan “Why So?” başlıklı ilk kişisel heykel sergisi açıldı. BBprojecTT’in Teşvikiye’deki butik galerisinde ziyaret etmek için son gün 1 Nisan. Ben de sanatçıyı tanıtmak ve sanat yolculuğunu kendi ifadesiyle sizlere ulaştırmayı istedim. Daha önce işleri, İstanbul’un yanı sıra Art Miami kapsamında Context Art Miami’de ve Londra’da çeşitli galerilerde sergilenen sanatçının bu sergisinde, kamusal alanda alışılmış olana başkaldırı niteliğindeki renkli ve eğlence vadeden heykellerini görüyoruz.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

Sosyal engellere dokunarak ve sanatı bir araç olarak kullanarak insanları sorgulamaya teşvik eden POLVO’nun eserlerinde kullandığı metaforik formlardan muz eril hikâyeleri, elma ise dişil tarafı temsil ediyor. Sanatçının rengarenk çağdaş sanat eseri olarak görünen eserleri, aslında meraklı zihinler için yeni sorgulama alanları sunuyor. İnsanlığın tek tip olması ve dayatılan toplumsal kabullerden duyduğu kaygıyı eserlerine yansıtırken aynı zamanda, birbirine benzemezliği kucaklayan bakışa hizmet ederek özgürleşmeyi savunuyor.

POLVO eser

Sergide POLVO’nun bilinçaltı ve hayatının akışından evrilerek oluşan dışavurumları, heykel formunda karşımıza çıkıyor. Sanatı topluma mesaj ulaştırmak için bir yol olarak tanımlıyor, eril ve dişil cinsiyet temsiliyetini muz ve elma formlarında sembolize ediyor. Muz formlarını çağdaş boyutta yorumlarken yer yer geleneksel dokuyla birleştiren sanatçı, toplum tarafından tek tipleştirilmiş erkekliğe karşı çıkıyor. Elma tasarımında ise toplumun sahip olduğu kadın algısının ve kadını metalaştıran sosyal yapıların dayattığı normatif güzellik kurallarına karşı çıkıyor, kadınların fabrika üretimi görünümlerinin piyasaya sürülüşünü protesto ediyor. İnsanlığın benliğini kaybetmesi, geleneklerin kolektif kabulü ve dışarıdan maruz kaldığı tacize kapılması etrafında şekillenen bu içten protestosu doğrudan insana yönlendirilmiş olsa da insanın içinde yaşadığı toplum ve estetik endüstrisi de buradan payını alıyor. Aykırılığın alkışlandığı bir toplumun yaratılarak, insanın özgürleşmesine katkı sağlamayı hedefleyen POLVO, sembolik heykelleriyle bizleri uykumuzdan uyandırmaya çalışıyor. Buyrun sanatçıyla yapılan röportaja;

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

  • Geçmişinizde reklamcılık alanında bir kariyer var. Nasıl karar verdiniz ilk kişisel serginizi açmaya ve neler motive etti bu süreçte? Hikayenizden biraz bahsedebilir miyiz?

Pazarlama iletişimi benim çok sevdiğim diğer kariyerim. Ben sanatı iletişimin bir üst formu, sofistike hali olarak görüyorum. Reklam iletişiminde de sanatta da bir problemin çözümüne katkı sunmayı hedefliyorsunuz. Her ikisinde de bir konuyu kavramsallaştırıyor, sonra metaforlara başvurarak anlatıyorsunuz. Anlattığınız şeylerin belirli estetik değerleri olmak zorunda. İletişim de sanat da benzer süreçler bence. Bu nedenle bu iki kariyer rotamdan ayrı ayrı besleniyorum. Heykel yapmaya bir merakla başladım. Sonra tutkuyla bağlandım. Hayatı biraz daha dengede yaşamak içinse yaptıklarımı görünür kılmaya ve anlatmaya karar verdim. Anlatacak meseleniz varsa su bir şekilde akıyor.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

  • Sosyal bariyerlere dokunarak ve sanatı bir araç olarak kullanarak insanları sorgulamaya davet ediyorsunuz. Serginizin çıkış noktası bu mudur, merak uyandırmak mı istiyorsunuz yoksa toplumsal yönelişlere dair bir gönderme mi söz konusu, nasıl değerlendirirsiniz?

Çoğunluk neredeyse bariyerler orada. Toplumların seviye atlamasında önemli eşikler var. İlerlemenin temel prensibi bu bariyerleri aşabilmek. Ben sanatçıyı vizyon sahibi kişi olarak tanımlıyorum. Yaptığımız her işin toplumsal gelişime bir katkı sunması gerektiğine inanıyorum. Bu sergim, Bariyerler serime ait iki öge olan elma ve muzlardan oluşuyor. Sanata bakış açım, sorgulanmayanı sorgulamaya teşvik etmek; bireylerin kabulüne dayalı toplumsal yapı ve kurumlara şüpheyle bakmalarını sağlamak.

POLVO eserler

”Kendimi elma ve muz boyarken buluyorum”

  • Serginin ana karakterleri eril anlamda muz ve dişil anlamda elma, bizi uykumuzdan uyandırmaya mı çalışıyor, kavramsal olarak bu serginin devamı da olur diye düşünüyor insan… Siz ne dersiniz?

Aslında bu elma ve muzlar öylesine güçlü bir duygu uyandırıyor ki bende bir türlü elma ve muz yapmayı bırakamıyorum. Bambaşka işlerim var, onları da göstermeye niyet ediyorum. Sonra hemen aklıma başka bir şey geliyor ve kendimi tekrar elma ve muz boyarken buluyorum. Dolayısıyla bu işlerin, belki de bu sergini devamı gelecek eminim.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

  • Yurtdışında da işleriniz görücüye çıkmış, ulaşmayı düşündüğünüz bir hedef ve/veya özgün bir içerik var mı? Çünkü serginizde sadece heykel değil çini çalışması, taş işleme ve karışık teknik de görmek mümkün..

Elma ve muzların hikayesini, dokunmak istediği problemi sanatçı olarak yeterince güçlü buluyorum. Bu güçlü olma durumu beni daha özgür kılıyor; formun ve hikayenin kendisine yeni öğeler eklememe olanak kılıyor. Bazen bu işlerimi çinilerle birleştiriyorum. Çini zor bir iş; açıkçası hala kendimi bu noktada geliştirmeye çalışıyorum. Bazen işlerin üzerine grafik öğeler ekliyor, içimden akanları çiziyorum. En son kristal taşlarla kapladım elmayı. Bu işler bazen hikayeyi güçlendiren öğeler oluyor, bazense işin kendisine parodi öğesi ekliyor.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

  • Heykel çalışmalarınızda aykırılığı kucaklayarak özgürleşmemizi amaç edinirken reklam sektöründe kazandığınız iletişim tekniklerinden mi yola çıkıyorsunuz? Kültür sanat dünyasındaki iletişim hakkında ne düşünüyorsunuz?

Aslında bunlar kesinlikle birbirini besleyen konular. Reklam sektörü toplumu iyi tanımayı gerektiriyor. Ben toplumsal araştırma sonuçlarını okumayı çok severim. Bu araştırmalarda gördüğümüz her rakamın bir anlamı var. Hepsi bir probleme işaret ediyor, toplumun gittiği yeri anlatıyor. Meselesi olan işler yapacaksanız bana göre bunun ilk adımı toplumu anlamak.
Yıllar içerisinde bence benim bu kasım epey gelişti.
Ancak sanatsal üretim vermek istediğiniz mesajı estetik kaygılarla bir sanat eserine dönüştürme süreci. Burada da biraz pratik lazım.
Kültür-sanat dünyası maalesef epey geriledi. Ne böyle bir sektör kaldı, ne de bu işin iletişimi. Çok yazık gerçekten. Sistematik bir yok ediş söz konusu burada.
Gençlik dönemlerimde Radikal’in iki eki vardı ki, Pazar günlerimi bunu anlamaya ayırırdım. İnanın altını çize çize okurdum oradaki köşe yazılarını.

”Önemli olan havadaki partikül gibi akışta kalabilmek”

  • POLVO ismi neyi sembolize ediyor, özel bir anlamı var mı?

Evet, POLVO İspanyolca ‘toz’ demek. Ben kendimi bir toz zerreciği olarak tanımlıyorum, havada uçuşan bir toz zerreciği… Ne zaman, nereye konacağı belli olmayan, ne yöne gideceği kestirilemez. Üretimin kendisi de böyle bir şey, yolda fikrinizi eviriyor, zenginleştiriyorsunuz. Önemli olan havadaki o partikül gibi akışta kalabilmek.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

  • Yakın gelecekte tasarladığınız bir proje veya katılacağınız bir sergi bulunuyor mu?

Yurtdışı bazı galerilerle temaslarımız devam ediyor. Avrupa’da görüştüğümüz iki ülke var. Anlaşabilirsek bazı işlerimi yakında bu ülkelerde göreceğiz. Onun dışında Türkiye’de bazı otel ve mekanlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. 2024 içinse yeni bir kişisel sergiye hazırlanıyorum.

POLVO: 'Yaptığımız Her İş Toplumsal Gelişime Katkı Sunmalı'

KitaptanSanattan.com / Mine Bora Diri

Kahve ve Çay Tüketimi Kalbimizi Nasıl Etkiliyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu