Bir Sanatçı Bir Eser: Görkem Dikel ‘La Selva’
Sanatçı Görkem Dikel ‘La Selva’ adını verdiği çalışmasında kadın doğasını vahşi doğa ile ilişkilendirerek ele alıyor. Dikel’in soyut figüratif çalışmaları 8-19 Eylül tarihleri arasında Artweeks Akaretler sanat etkinliğinde Galeri Merkür’de izleyicileri ile buluşuyor.
Sanatçı, Jung’un ‘Gölge Benlik’ kavramına gönderme yaptığı seri ile ön plana çıkıyor. Yaratım sürecinin ise toplumun ve sanatçının kendi gölge benliğini sorgulamaya başladığı bir dönemde ortaya çıktığını aktarıyor. Buna göre ‘Gölge Benlik’; “korkulardan, inkar edilen ve baskılananlardan oluşuyor, hayatımızda sürekli tekrarlayan örüntülere sebep olurken, onu dönüştürebilmemiz için farkına varılıp gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor.” ‘La Selva’ adlı çalışması da bu kavramın izlerini taşır.
Dikel’in ortaya çıkardığı sanat formu ve çalışmalarında görülen çok katmanlılık şu şekilde açıklanır:
“Sanatçının eserlerinin plastik alt yapısını maddenin dört halinin birbiri arasındaki geçiş süreçleri ve uzay-zaman içindeki hareketleri oluşturur. Soyutlamacı bir biçim diliyle sanatçı, espas anlayışını fiziğin günümüzde vardığı nokta üzerine kurguluyor. Maddenin uzaydaki dönüşümünü, hareketini ve varsayılan boşluk ile girdiği etkileşimi biçim anlayışının çekirdeği haline getirirken, ona jukstapozisyonlar ve süperpozisyonlar aracılığıyla alışılmadık boyutlar ve salınımlar ekliyor. Katılar buharlaşıyor, sıvılar donuyor, hava katılaşıyor, arkada olan önde gözüküyor ve gerçekliği oluşturan atomlar bir perde gibi yırtılıyor.”
“Sanatçının eserlerinde, evrenin kaçınılmaz ve akıl-sır ermez olguları, bireyin gündelik yaşamına çat kapı girerek bir yabancılaşma hissi yaratıyor. Bilim-kurgu, polisiye, ikonoloji ve masallar ve kişisel anılardan beslenen sanatçı kimi zaman boyanın her malzemeyi temsil edebilmesinden faydalanırken, kimi zaman da boyanın sadece kendisini temsil etmesini tercih ederek kolajı andıran resimlerle karşımıza çıkıyor.”*
Sanatçı ‘La Selva’ çalışmasında kadın kimliğine ve vahşi doğaya odaklanır. İkisi arasında kurduğu özdeşliği şu şekilde açıklar:
“Kadının doğası, vahşi doğa ile özdeşlik gösterir. Bir amazon ormanının ruhunu bir kadının varlığıyla birlikte sergilemek istediğim bu resimde çok katmanlı bir mekan görmekteyiz. Yer yer oturmuş formlar, yer yer uçuşan şekilleriyle bu vahşi orman efsunludur. Arkada gizlenmiş kulübe ise Jungiyen okumalara göre ana rahmi, anne, kadın anlamlarının merkezidir. Hızla devinen bu mekanda, dişil irade ve güç içeren bir idrak anını göstermek istedim.
Doğada ölüm ve son yoktur, döngüler vardır. Yaşam-ölüm- yaşam döngüsünde gördüğümüz tek şey doğal enerjinin, libidonun sürekli kılık değiştiren halleridir. Vahşi kadın arketipi ( La loba – Kurtkadın) her kadının hayatında sesinin susturulmasına aldırmaksızın dans edip şarkı söylemeyi sürdürür. Kâh sürekli anlatılan masallarda, mitlerde, kâh televizyonda defalarca aynı senaryolarla dönen dizilerde kadının psişesini bulma yolculuğunda farklı duraklardaki hallerini görmekteyiz. Kimi zaman saf, kurban, kimi zaman kendi gücünün farkına varmış bir kraliçe. Vahşi ormanın yani vahşi kadının fısıldadıklarına yeterince kulak vererek sezgi kasımızı güçlendirirsek her zor durumdan çeşitli ödüllerle ayrılabiliriz.”
Görkem Dikel Kimdir?
Görkem Dikel, Lisans öğrenimini 2012’de MSGSÜ Resim Bölümü’nde tamamladı. İlk kişisel sergisini 2012’de mezun olmadan önce “Senden Daha Büyük” adıyla Soda’da açtı. Aynı yıl MSGSÜ Resim Anasanat Dalı’nda yüksek lisansa başladı, 2019’da “21. Yüzyıl Resim Sanatında Soyutlama ve Espas” adlı teziyle yüksek lisanstan mezun oldu. Şu anda yine Mimar Sinan GSÜ’de sanat doktorasına devam ediyor.
Lisanstaki 2009-2010 yılını Universidad de Sevilla – Bellas Artes’de geçiren sanatçı, 2010’da İspanyol yazar Antonio Gala’nın kurduğu Fundación Antonio Gala’nın sanat bursuna Türkiye’den seçilen ilk sanatçı oldu. Aynı yıl Sevilla’da bulunan Fundación Tres Culturas’ın İspanya’da gerçekleştirdiği Plein-Air konuk sanatçı programına katıldı. 2013’te Sevilla’da bulunan Arte Aula’da ikinci kişisel sergisini açtı. Aynı yıl Anna Laudel Contemporary’de açtığı düo sergiyle beraber yerel ve uluslararası sergilerde yer almayı sürdürdü. Londra (Parallax Art Fair), Sevilla (Art Sevilla Fair) ve İstanbul (Contemporary Istanbul, Step Istanbul) fuarlarında eserleri sergilendi. İspanya’da Ecija – Casa de Juventud’da mülteci konferansına İstanbullu sanatçıları temsilen konuşmacı olarak katıldı. Bunu takiben Arquemi Galeri (İspanya) ile, Avrupa’da her yerde aynı anda gerçekleştirilen La Noche En Blanco’da yer aldı. Kırka yakın sergide yer aldı. Bunlardan bazıları Anna Laudel, Art50net, Casa Dell’Arte, Merkür, Mixer, Soda, Avlu Bebek gibi galerilerde gerçekleşmiştir. Şimdilerde Merkür galeride sergilerine devam etmektedir. Eserleri, Amerika, Avustralya, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Tayvan, Çin ve Türkiye’de özel, resmi ve kurumsal kalıcı koleksiyonlarda yer alıyor. Kadıköy’deki atölyesinde üretmektedir.
* http://www.gorkemdikel.com/artist-statement/
Görseller sanaçının izni ile.